24 Nisan 2010 Cumartesi

Hz. Mehdi (a.s.)'nin çıkışından önce büyük bir olay meydana gelecektir




"(1) Hz. Mehdi (as) çıkmadan önce (2) medinede (3) simsiyah taşların bile (4) kan içinde kaybolacağı (5) büyük bir vak'a olacaktır. Bu olayda bir kadının öldürülmesi (6) bir kamçının sallanması kadar kolay olacaktır. Ve bu olay 2 km kadar yayılacaktır. "

(EI-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-iI Muntazar, 41)


(1) Hz. Mehdi (as) çıkmadan önce ... Hadis-i şerifin böyle başlaması bu olayın aynı zamanda Hz. Mehdi (as)'nin çıkış öncesi alametlerinden olduğunu gösteriyor. Hz. Mehdi (as)'nin çıkış zamanı hadis-i şerifler ve büyük İslam alimlerinin izahlarına göre Hicri 1400 (Miladi 1979-80) yılı başlarındadır. Hadiste geçen "Hz. Mehdi (as) çıkmadan önce" ifadesi, Hz. Mehdi (as)'in ortaya çıkışından kısa bir süre önce bu büyük olayın olacağına işaret etmektedir. Kanlı 1 Mayıs olayları, 1977 yılında meydana gelmiştir.

(2) .
... Medinede ... Arapça'da Medine kelimesi aynı zamanda büyük şehir karşılığında da kullanılmaktadır. Aşağıdaki hadis buna örnektir.
Hz. İbni Amr'dan rivayet edilmiştir. Resulullah (sav) buyurdu ki:
Ey Ummet! Altı şey vardır ki, onlar olmadan kıyamet kopmaz... Altıncısı da medinenin fethi.
Denildi ki: H
angi medine? Buyurdu ki: Kostantiniyye. (İstanbul)
(Bu İstanbul'un Hz. Mehdi (as) tarafından yapılacak manevi fethidir.)
(Kıyamet Alametleri, s. 204  Ramuz EI Ehadis 1/296)


(3) ... Simsiyah taşların bile kan içinde kaybolacağı ... Hadis-i şerifin bu kısmında da kanlı hadisenin üzerinde cereyan edeceği zemin yüzeyi tarif edilmektedir. Siyah taş, yani asfalt yol üzerinde kanlı bir olay olacağına işaret edilmektedir.
- 1 Mayıs Taksim olayında 34 ölü ve 200 kişinin yaralanmasından akan kanlar, siyah taşlar
(yani asfalt yol) üzerine dökülmüş ve bu kanlar caddeye yayılmıştır.
Asfalt yol: Ufak çakıl taşlarının asfalt maddesi ile karıştırılmasından oluşur.
Bu karışım yola döküldüğünde yekpare siyah taş halini almaktadır.


 (4) ... kan içinde kaybolacağı ... Çatışmalar neticesinde akan kan, bazı kısımlarda asfaltı bir örtü gibi örtmüş ve asfalt yer yer görülmez hale gelmiştir.

(5) ... büyük bir vak'a olacaktır ...
1 Mayıs Taksim hadisesi anarşi döneminde çok sayıda insanın katledildiği ve çok fazla kanın akıtıldığı büyük bir hadisedir.

(6) ... Bir kamçının sallanması kadar kolay olacaktır ... Burada bir benzetme yapılarak öldürmenin pek kolayca işleneceğine dikkat çekiliyor. Nasıl bir kamçı, basit el hareketleriyle her tarafa doğru kolaylıkla sallanabiliyorsa, aynı kolaylıkla kamçı gibi kabzasından tutulan ve her tarafa yönetilebilen tabanca da sadece tetiğinin çekilmesiyle hedefteki şahsı öldürebilir.


İnanların doğru yoldan ayrılıp sağ ve solu tutmuş olmalarıdır



Hz Ali şöyle buyurmaktadır: İNSANLAR AZGINLIK YOLUNDA SAĞ VE SOLU TUTMUŞ DOĞRU YOLU BİR KENARA ATMIŞLAR. (Nehc-ul Belaga, Hutbe 150)

Ahir zamandaki insanlar arasındaki sevgisizlik


Herkese umumi olarak değilde yalnız (tanıdığı, bildiği) kimselere selam veril(diği zaman gel)medikçe... kıyamet kopmayacaktır. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, İmam Şarani, Tezkiretil Kurtubi Bedir Yayınevi, İstanbul 1981, s. 461, no. 845)



Amîre bint-i Nufeyl der ki: İmam Hüseyn aleyhisselam'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Sizler birbirinizden berî (uzak) olduğunuzu söylemedikçe, birbirinizin yüzüne tükürmedikçe birbirinizi tekfir etmedikçe (inkarcılıkla suçlamadıkça) ve birbirinize lânet okumadıkça beklediğiniz (Hz. Mehdi (a.s.)'nin zuhuru) vuku bulmayacaktır. Arzettim ki: Öyleyse o zamanda hiçbir hayr yoktur. Buyurdu ki: "Hayrın hepsi o zamandadır. Kâim'imiz (Mehdi) kıyam edecek ve bunların hepsini ortadan kaldıracaktır." (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 241)



Nüfeyl'in kızı Ümeyre şöyle diyor: "Hz. Hasan'in kızının şöyle dediğini duydum: "Beklediğiniz bu iş (HZ. MEHDİ (A.S.)'NİN ÇIKIŞI) BAZILARINIZ BAZILARINDAN BERİ OLDUĞUNUZU, UZAK DURDUĞUNUZU İZHAR EDİP (GÖSTERİP) LANETLEŞMEDİKÇE asla meydana gelmeyecektir. (Bihar-ul Envar, c. 52, s. 211)



Abdullah bin Habele'nin bazı ricalden naklettiğine göre imam Cafer-i Sâdık aleyhisselam şöyle buyurdu:
"BİRBİRİNİZİN YÜZÜNE TÜKÜRÜNCE BU ZUHUR (HZ. MEHDİ (A.S.)'NİN ORTAYA ÇIKIŞI) VUKU BULACAKTIR. ÖYLE Kİ BİRBİRİNİZE LANET EDECEKSİNİZ, HATTA BİRBİRİNİZİ YALANCI DİYE ADLANDIRACAKSINIZ."
(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 241)

İnsanların Liderlerini Öldürmesi



Liderlerinizi öldürmedikçe, dünyanızda kötüleriniz varis olmadıkça kıyamet kopmaz.

(Kıyamet Alametleri, s. 141)



23 Kasım 1963
Yakın geçmişte pek çok lider öldürülmüştür. Bunlardan birkaçı da küpürlerde görüldüğü gibi ABD Başkanı J.F.Kennedy, İsveç Başbakanı Olof Palme, Yugoslavya Kralı 1. Alexander, Pakistan Devlet Başkanı Ziya Ül-Hak'tır.

Kişinin Kardeşini Öldürmesi



Kişi, kardeşini öldürmedikçe kıyamet kopmaz.

(Kıyamet Alametleri, s. 141)

Harap Olmuş Yerlerin İmarı, İmar Edilmiş Yerlerin Tahribi



Dünyanın harap olmuş yerlerinin imarı, imar edilmiş yerlerinin tahribi kıyametin şart ve alametlerindendir.
(Kıyamet Alametleri, s.138)
Mamur beldeler harab edilince, kişi emanetine temerrus edince, kıyametle senin aranda şu iki parmak arası kadar bir mesafe kalmış demektir.
(Kıyamet Alametleri, s. 143)


1906'da SanFrancisco'da yaşanan deprem 3000 kişinin ölümüne ve şehrin büyük bir bölümünün yanmasına neden oldu.(Sağda) Günümüzde San Francisco şehrinin görünüşü.(Solda)



Günümüzde modern şehirlerin birçoğu gökdelenlerden oluşmaktadır. Hadiste bildirilen olay tam olarak gerçekleşmiştir.

Büyük Şehirlerin Yok Olması: Savaşlar ve Afetler



"Büyük şehirler dün sanki yokmuş gibi helak olur."

(Kitabül Burhan Fi Alametil Mehdiyyil Ahir Zaman, s. 38)


20. yüzyıl için en çok kullanılan tanımlama "felaketler yüzyılı"dır. Gerek depremler, kasırgalar ya da seller gibi doğal afetler, gerek iç savaşlar ve çatışmalar, gerekse de büyük deniz ya da uçak kazaları çok sayıda insanın ölümüne yol açmıştır. Yok olan şehirler, tarihten silinen halklar kıyametin hadislerde haber verilen alametlerindendir.

Hadiste belirtilen büyük şehirlerin helak oluşu, savaşlar ve çeşitli doğal afetler sonucunda meydana gelen yıkımları akla getirmektedir. Yakın geçmişte geliştirilen nükleer silahlar, uçaklar, bombalar, füzeler ve benzeri çağdaş silahların savaşlarda kullanılması büyük tahribata neden olmuştur. Bu korkunç silahlar tarihteki benzerleriyle kıyaslanmayacak düzeyde yıkımlara yol açmıştır. Elbette hedef konumundaki "büyük şehirler" de bu yıkımlardan birinci derecede etkilenen yerler olmuştur. II. Dünya Savaşı'nın benzersiz sonuçları buna bir örnek olarak verilebilir. Dünya tarihinin en büyük savaşında, atom bombasının kullanılmasıyla Hiroşima ve Nagasaki tamamen yerle bir olmuştur. Avrupa'nın başkentleri ve önemli şehirleri de ağır bombardımanlar neticesinde büyük ölçüde yıkılmıştır. Britannica Ansiklopedisi II. Dünya Savaşı'nın Avrupa şehirlerinde neden olduğu hasarı şöyle anlatır:

Hadislerde Ahir Zaman'da büyük şehirlerin dün yokmuş gibi olacakları haber verilir. Geçtiğimiz yüzyıl yok olan şehirlerle doludur. Atom bombasından sonra Hiroşima (üstte) ve Çeçen şehirleri (yanda) buna sadece iki örnektir.

Meydana gelen tahribat Avrupa'nın büyük bölümünü ayın yüzeyine dönüştürmüştü: Şehirler bombardımanlar sonucunda harap oldu, sayfiye yerleri kavruldu ve simsiyah oldu, yollar bombaların açtığı çukurlarla kaplandı, demiryolları kullanılamaz hale geldi, köprüler yıkıldı, limanlar batık gemilerle doldu. Savaş sonrası Almanya'nın Amerikan Bölgesi askeri valisi General Lucius D. Clay'in dediği gibi, "Berlin sanki ölülerin şehri gibiydi."(Britannica Encyclopedia 2000, "The blast of World War II") 

Geçtiğimiz asır dünyaya sayısız felaket getirmiştir. Pek çok ülkede yıkıcı olaylar baş göstermiş, milyonlarca insan bu felaketlerde yaşamını yitirmiştir. Bu olaylar, hadislerde dikkat çekilen Ahir Zaman olaylarıyla büyük bir paralellik göstermektedir. İnsanların artık bu durumdan ibret alarak Kuran ahlakına yönelmeleri şarttır.
Kısacası, II. Dünya Savaşı'nın tarihte benzeri görülmeyen genişlikteki tahribatı hadisin işaret ettiği olayla birebir uyuşmaktadır.
"Şehirlerin yok olmasına" neden olan bir diğer etken de doğal afetlerdir. Doğal afetlerin içinde bulunduğumuz çağda hem sayısal hem de büyüklük olarak arttığı istatistiksel bir gerçektir. Son on yılda baş gösteren iklim değişikliklerinin yol açtığı felaketler bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Sanayi, zararlı ve istenmeyen bir yan ürün olan küresel ısınmaya sebep olmakta, giderek ısınan dünya atmosferindeki dengeler bozulmakta ve böylece iklim değişiklikleri meydana gelmektedir. 1998 yılı şimdiye kadar kaydedilen en sıcak yıl olmuştur.(BBC News Online, "The first horseman: Environmental disaster", Aralık 1999, http://news.bbc.co.uk/hi/english/sci/tech/
newsid_563000/563127.stm)Amerika Ulusal İklimsel Veri Merkezi'nin kayıtlarına göre de en fazla iklimsel afet 1998'de meydana gelmiştir.(National Climatic Data Center, "Billion Dollar U.S. Weather Disasters", Ekim 2000, http://www.ncdc.noaa.gov/ol/reports/billionz.html)
Son yıllardaki kasırga, fırtına, tayfun ve hortum gibi felaketler başta Amerika kıtası olmak üzere dünyanın birçok yerinde yıkıcı zarara neden olmuştur. Bunlara ek olarak seller de bazı yerleşim merkezlerinin sular ve çamur altında kalmasına yol açmıştır. Ayrıca depremler, volkanlar ve tsunami dalgalarının yaptığı büyük tahribatlar da unutulmamıştır.